Gündem

1 Mayıs İşçi Bayramı Keşan’da da kutlanacak

1 Mayıs 2025 Perşembe günü, saat 11.00’de Keşan Atatürk Stadyumu önünde toplanacak işçiler, daha sonra Anafartalar Caddesi üzerinden Cumhuriyet Meydanı’ndaki miting alanına yürüyecek. Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, herkesin yeni bir başlangıca olan ihtiyacının yakıcı hale geldiği zorlu koşullardan geçildiği belirtilerek, “Çünkü sadece emeğin, emekçilerin haklarının değil demokrasinin, adaletin, hukukun son kırıntılarının dahi hızla rafa kaldırıldığı bir ülke haline geliyoruz. Demokratik bir toplumun temeli olan seçme ve seçilme hakkına doğrudan müdahale edilerek halkın iradesi yok sayılıyor. Halkın iradesiyle seçilen yerel yöneticiler siyasi kararlarla görevden alınıyor. 23 yıldır ülkeyi yöneten iktidar sırf kendisi gibi düşünmediği, politikalarına rıza göstermediği için öğrencisinden gazetecisine, belediye başkanından sendikacısına, “aile” içine hapsedilmeye çalışılan kadınlara kadar her kesime adeta savaş açıyor. Farklı düşüncelerin bastırılması ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılması; yalnızca belli kesimlere değil, tüm topluma yönelmiş açık bir tehdit haline gelmiş durumda. Nitekim ülke öyle bir hale geldi ki gözaltı ve tutuklama furyası sokak röportajında konuşan vatandaşlardan, falcılara kadar uzanıyor. Kısacası düşünce ve ifade özgürlüğünden toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına, seçme ve seçilme hakkından haber alma hakkına kadar en temel hakları içeren çember ülkeyi yönetenler eliyle gittikçe daraltılıyor. Tüm toplum nefessiz bırakılıyor” denildi.

Demokrasinin işçinin emekçinin ekmeği, hukuk ve adaletin ise suyu olduğunun kaydedildiği açıklamada, “Demokrasinin, adaletin, hukukun rafa kaldırıldığı; halk iradesinin, en temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı koşullarda emeğin haklarından da söz etmek mümkün değildir. Bozuk düzende sağlam çark olmaz! İster öğretmen olalım ister hemşire ister posta dağıtıcısı olalım ister makinist ister doktor olalım ister zabıt kâtibi ister hizmetli olalım ister uzman ister A sendikasına ister B sendikasına üye olalım. Mevcut bozuk düzende hepimiz kaybediyoruz! Bu karanlıktan, “Hak Verilmez Mücadele ile Alınır” ilkesini temel alan ortak bir mücadele yürütmeden hiç birimizin çıkma şansı yoktur. Önümüzdeki süreçte ya hep beraber kaybetmeye devam edeceğiz, ya da Birleşe Birleşe Kazanacağız! Gelin, ekmeğimizi her geçen gün küçülten, haklarımızı, özgürlüklerimizi ortadan kaldıran, bizi ‘dokuz- altıyolarında gülmesi bile yasaklanan’ bir güruha dönüştürmek, yarına ilişkin umutlarımızı dipsiz kuyularda merdivensiz bırakmak isteyen bu bozuk düzene hep birlikte artık yeter diyelim!” ifadeleri kullanıldı.

Açıklama, şu ifadelerle son buldu: “Meltemi emekten esen, soluğunu demokrasiden, adaletten, barıştan alan yeni bir başlangıç için Emeğin sömürülmediği, %1’in değil %99’un mutlu yaşadığı, Herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin ve gelirinin olduğu, Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, Krizlerin faturasının emekçilere yıkılmadığı, Vergide adalet için az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığı, Temel tüketim maddelerinde dolaylı vergilerin sıfırlandırıldığı, Ücret gelirlerinden alınan Gelir Vergisi 1. Diliminin %10’a indirildiği, yoksulluk sınırına kadar olan ücret gelirlerinden gelir vergisi alınmadığı, Tüm emeklilere insanca yaşamaya yetecek bir aylık verildiği, Torpilin, kayırmanın kapısını sonuna kadar açan mülakat sisteminin kaldırıldığı, liyakat ve kariyerin esas alındığı, Kamuda evrensel sendikal normlara uygun, grevli toplu sözleşme hakkımızı teminat altına alan, hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını merkezine alan demokratik bir sendika yasasının hayata geçirildiği, Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı haksızlığa uğramadığı, Kadınları aile içinde tanımlayan, bedenine ve emeğine saldıran politikaların son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptal edildiği, 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalandığı, Düşünmenin, düşünceyi ifade etmenin cezalandırılmadığı, Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu, Halk iradesinin yok sayılmadığı, Çocuklarımızın okula aç gitmediği, MESEM projesi adı altında çocuk işçi haline getirilmediği, ÇEDES projesiyle laik ve bilimsel eğitimden mahrum bırakılmadığı, Orman ve tarım alanlarının; rant yaratma çabası ile, bilimdışı tüm argümanları içeren sözde planlama çalışmalarının da kattığı hız ile yağma ve talana açılmadığı, konut ve sanayi yapılarına terk ederek tüketilmediği, Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir dünya ve ülke için Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, İnsanca Bir Yaşam, Güvenceli İş-Güvenli Gelecek, Demokratik Bir Ülke İçin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz; 1 Mayıs’ta işyerlerinde, alanlarda, meydanlarda omuz omuza verelim! Yaşasın birliğimiz, mücadelemiz ve dayanışmamız! Yaşasın 1 Mayıs!”