Ergin Arslan, Bolu Belediye Başkanı Özcan’ın sözlerini değerlendirdi
CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayla ilgili açıklamalarına sert tepki gösterdi. Özcan, “Laf ebeliği yapmayınız” diyerek Kılıçdaroğlu’na seslendi ve “Sayın İnce ile girdiğiniz yarışların perde arkasını, kimin kime imza verdiğini ya da çektiğini açıklarım” ifadelerini kullandı.
Edirne 28. Dönem Bağımsız Milletvekili Adayı Ergin Arslan, Tanju Özcan’ın ifadelerini değerlendirerek, “Kıymetli hemşehrilerim, değerli vatandaşlarım, bağımsız duruşumla siyasi arenada yer almayı hedefleyen bir vatandaş olarak, son günlerde siyasi tartışmalarda gördüğümüz bir dilin hepimizi rahatsız etmesi gerektiğini düşünüyorum. Sosyal medyada karşılaştığımız, parti içi anlaşmazlıkların ve kişisel hesaplaşmaların kamuoyu önünde tehdit ve şantaj diliyle ifade edilmesi, siyaset kurumumuza ve demokrasimize olan inancı ciddi şekilde zedelemektedir. Yakın zamanda, bir partinin kendi içinden bir ismin, eski genel başkanına yönelik kullandığı ‘Laf ebeliği yapmayınız! Ciddiye almazsanız... anlatır geçerim! ...konuşturmayın beni!’ gibi ifadeler, hepimizin görmesi gereken bir tehlikeye işaret etmektedir. Bu dil, siyasi eleştirinin, şeffaflığın veya hesap verebilirliğin değil, güç savaşının ve içeriden bilgi sızdırma tehdidinin bir yansımasıdır. Siyaset, gizli kapılar ardında yapılan pazarlıkların, imza çekmelerin veya kurultaylardaki kirli pazarlıkların tehdit unsuru olarak kullanıldığı bir alan olmamalıdır. Eğer bir siyasetçinin elinde kamuoyunu ilgilendiren, ülkenin veya partinin zararına sonuçlanmış bilgiler varsa, bunları bir şantaj aracı olarak değil, şeffaflık ve hesap verebilirlik adına derhal paylaşması bir yurttaşlık ve siyasi sorumluluktur. "Parti zarar görmesin diye konuşmadık" argümanı, aslında siyasi ikbal uğruna gerçeklerin üzerinin örtüldüğünü itiraf etmekten farksızdır. Bu durum, seçmenin güvenini değil, şüphelerini besler. Bizler, siyasetten çözüm bekleyen, geleceğe umutla bakmak isteyen vatandaşlarız. Kendi iç kavgalarını tehditlerle kamuoyuna taşıyan, ‘RTE'nin ekmeğine yağ sürmeyin’ derken, aslında muhalefetin kendi kendini yıpratmasına hizmet eden bu tür yaklaşımlar, ülkemizin temel sorunlarına odaklanmamızı engellemektedir. İktidarın yanlışlarını eleştirmek yerine, kendi içimizdeki didişmeleri bu seviyeye taşımak, siyasetin ciddiyetini kaybetmesine neden olur. Ben, en başta bir vatandaş olarak, bu tür bir dile ve anlayışa karşı duruyorum. Siyasetin tehditlerle değil, fikirlerle, projelerle ve çözüm odaklı yaklaşımlarla yapılması gerektiğine inanıyorum. Geçmişin hatalarını şantajla değil, şeffaflıkla ve hesap verebilirliğin sağlanmasıyla aşabiliriz. Siyaset, makamlar uğruna tehdit dilinin kullanıldığı bir alan olmamalıdır. Siyaset, milletin sorunlarına çözüm bulma ve geleceği inşa etme sanatı olmalıdır. Bu tür yaklaşımlar, ancak siyasetin itibarsızlaşmasına hizmet eder. Bizim Edirne'den yükselttiğimiz o bağımsız ses, bu kavgacı ve tehditkar dilin karşısında, uzlaşmacı, yapıcı ve halkın gerçek gündemine odaklanan bir siyasetin mümkün olduğunu gösterecektir. Saygılarımla” diye konuştu.